Yapay Zekâ Ekonomisi: Emek sonrası ve AI sonrası dünyaya nasıl hazırlanırız?
Kısa Özet (Çok Uzundu, Okumaya Üşendim)
- İşler yok olmuyor, dönüşüyor: Kısa vadede risk “eksik istihdam”.
- Verimlilik var; kâra dönüşüm “ölçüm–ölçek–yönetişim”e takılıyor.
- Büyüme iki senaryo: +0,5–1,5 puan/yıl mı, 2030’larda hızlanma mı?
- “AI yıkaması” yaygın; işten çıkarmaların çoğu finansal/operasyonel nedenli.
- Gelecek için reçete: AI okuryazarlığı + gelir çeşitlendirme + varlık sahipliği.
Yapay zekâ hayatımıza bu kadar hızlı girince, ekonomiyi de baştan düşünmemiz gerekiyor. “Emek-sonrası ekonomi” dediğimiz şey, artık zenginliğin merkezinde insan emeğinin olmadığı bir düzeni konuşuyor. Bu da UBI (evrensel temel gelir), mülkiyet, “hayatın anlamı” gibi büyük soruları gündeme getiriyor.
Bir de “AI-sonrası ekonomi” var: AI her yerde olduğu için verimlilikten sektörlere, piyasa yapılarından “değer”in tanımına kadar her şeyi değiştiriyor. Yani bu sadece “işler gidecek mi?” meselesi değil; daha derin, daha karmaşık bir dönüşüm.
İş piyasası nereye gidiyor: İşsizlik değil, eksik istihdam mı?
Birçok uzmana göre asıl risk toplu işsizlikten çok “eksik istihdam”. Sekreterlik, muhasebe, müşteri hizmetleri, temel üretim gibi işler daha riskli. Öte yandan sağlık, eğitim gibi insan odağında işler ve AI’yi tasarlayan/işleten roller öne çıkıyor.
Ama etki her sektöre eşit dağılmıyor. Finans ve pazarlamada otomasyon hızlı ilerleyecek gibi; bu da pek çok kişiyi tam zamanlı güvenli işten gig/freelance tarafa kaydırabilir. Giriş seviyesindeki işler hızla eriyor; yeni mezunlar zorlanıyor.
Daha ileri yaştakiler için yeniden eğitim de kolay değil. Kısacası “çalkantılı yıllar” kapıda: resmi işsizlik düşük görünse de eksik istihdam, tükenmişlik ve “kendini sürekli yeniden icat etme” baskısı artacak.
Büyüme: Küçük küçük mü, roket gibi mi?
Tahminler ikiye ayrılıyor. Bir grup, AI’nin önümüzdeki 10 yılda küresel büyümeye yılda +0.5–1.5 puan ekleyebileceğini söylüyor (tabii geniş çaplı, iyi uygulanırsa). Şu an çok az şirket “AI olgun” seviyede.
Diğerleri “hızlanma eğrisi” bekliyor: Etki bu on yılın sonunda belirginleşip 2028’de %5, 2035’te neredeyse %10 yıllık büyümeye çıkabilir diyorlar. Burada AI, düşen hesaplama ve enerji maliyetleri sayesinde “yeni emek” gibi görülüyor; akıllı yazılım ve robotlar ekonomiyi bir on yılda ikiye katlayabilir.
Hype ve gerçek: O meşhur “korkutucu grafik” neyi atlıyor?
ChatGPT çıktıktan sonra S&P 500 yükselirken ABD’de iş ilanları düşüyordu; bazıları “AI zenginleri daha zengin etti, işleri yok etti” dedi. Ama iş ilanlarındaki düşüş ChatGPT’den önce başladı; Fed’in enflasyonu soğutma hamlelerinin bir sonucu. Piyasa bunu “enflasyon düşüyor, faizler inecek” diye okudu ve borsa uçtu.
Ayrıca yükseliş genel değil: “Muhteşem Yedili” denilen birkaç teknoloji hissesi kazançların çoğunu taşıdı. Yani bu, herkesin kazandığı bir refah değil; daha çok AI beklentisine oynanan odaklı bir bahis. Balon riskini de akla getiriyor.
“AI yıkaması” nedir, işten çıkarmaların asıl nedeni ne?
Şirketler işten çıkarınca sık sık bunu AI’ye bağlasa da, çoğu zaman gerçek neden zayıf iş sonuçları, yeniden yapılanma veya yüksek faiz ortamında maliyet kısma. Üst düzey yöneticiler bazen AI diyerek hisseyi de hareket ettirmek istiyor. Kaldı ki, AI ile toplu şekilde “insan yerine makine” koymak hem zor hem yavaş; bugüne kadar büyük dalga halinde gerçekleştiğine dair kanıt az.
Gerçek resim: AI şu an daha çok “yardımcı pilot”
Bugünün generatif AI’sı, insanları tamamen değiştirmekten çok işleri hızlandırıyor. Araştırmalar, çalışanların haftada ortalama 2,2 saat kazandığını, AI destekli saatlerde verimliliğin ciddi arttığını gösteriyor.
Teknolojide rutin rollere talep azalırken, AI’yi kuran/yöneten rollere (ör. ML Engineer) talep patlıyor. “İşler tamamen yok oluyor”dan çok “işler dönüşüyor” aşamasındayız.
Şirketler neden zorlanıyor: Pilot var, kâr yok
C-level diyor ki “AI artık olmazsa olmaz”. Ama çoğu şirket, henüz net bir kâr etkisi göremedi. En büyük engel: Değeri ölçmek. Birçok proje “iş değeri muğlak” diye rafa kalkıyor ya da pilotta takılı kalıyor.
“Zaman kazandık” demek yetmiyor; asıl mesele “kapasiteyi gerçekten artırmak”. AI çoğu zaman darboğazı başka yere taşıyor. Örneğin Copilot’la yazılım geliştirme hızlandı ama bu kez kod inceleme (code review) tıkandı.
Kalıcı başarı, pahalı ve can sıkıcı iç darboğazları otomatikleştiren, net iş değeri olan projelerden geliyor. Ve hepsinin üstünde “yönetişim” var: hukuk, etik, finansal uygunluk netleşmeden kapılar açılmıyor.
Emek-sonrası düzenin büyük resmi
Kısa vadede kurumlar yavaş, veri dağınık, politika tıkalı. Verimlilik artıyor ama ücretler aynı hızda artmıyor; kazanç daha çok sermaye sahiplerine akıyor. Yatırım da daha çok AI altyapısına gidiyor; çalışanın faydasına/yeniden eğitimine değil.
Uzun vadede (10–15 yıl), AI ve robotlar birçok işte “insandan daha iyi, hızlı, ucuz, güvenli” hale geldikçe, emek servet dağıtımının ana kanalı olmaktan çıkabilir. “Anlam ekonomisi” gibi yeni alanlar var ama henüz tüm kaymayı emebilecek büyüklükte değil ve çoğu “kazanan çoğu alır” pazarlar.
Bu yüzden ulusal/gezegensel ölçekte büyük çözümler konuşuluyor. UBI sık gündeme geliyor ama finansmanı ve felsefi itirazları zor. Müdahale olmazsa varsayılan rota “tekno-feodalizm” gibi görünüyor.
Ne yapalım: Birey ve toplum için pratik öneriler
Bireysel:
- AI okuryazarlığı edinin: Piyasada prim yapıyor.
- Geliri çeşitlendirin: Yan işler, kişisel marka, proje bazlı çalışma.
- Sürekli öğrenin: Özellikle yaş arttıkça yeniden becerilenme kritik.
- Güçlü bir finansal yastık oluşturun.
- Varlığa ortak olun: Hisse, fikrî mülkiyet, küçük işletme.
Toplumsal:
- “Yaratıcı yıkım”a alan açın; eski işlerin tasfiyesi yenilik için şart.
- Esnek ama güvenli (flexicurity) modeller: İşten çıkarmak kolay; ama cömert destek ve yeniden eğitim var. Danimarka/Hollanda örnekleri ilham verici.
- Fikrî mülkiyeti koruyun: Özellikle generatif AI çağında yaratımı teşvik etmek için önemli.
Bir de işin felsefesi: AI “bilinci” gerçekten var mı?
Bazı çalışmalar, modellere “duyguları” sorulduğunda rahatsız edici sonuçlar çıktığını gösteriyor. “Aldatma eğilimini bastırınca” bilinç iddialarının arttığına dair deneyler de var. İnsan bilinci bile tam anlaşılmamışken bunları yorumlamak zor, ama şu net: Eğer toplum AI’yi “hissedebilen” yada "bilinçli" olarak görürse, etik ve regülasyon cephesi baştan yazılır. “AI refahı” gibi yeni alanlar doğabilir ve bu da maliyetleri, kabulü, yatırımları kökten etkiler.
Son söz: AI çağında ekonomi çok katmanlı bir dönüşümden geçiyor. Birey olarak çevik kalmak, kurumlar olarak ölçülebilir değer yaratmak ve toplum olarak güvenlik ağlarını güçlendirmek; fırtınayı atlatıp fırsatı yakalamanın anahtarı.